DİĞER GALERİLER
YORUMLAR
Her iş vaktinde yapılmazsa kaynanam adeta çıldırtıyordu. Mesela yemek yendi bulaşık hemen yıkanacak vb. Bu bana çok zor geliyordu ilk başlarda. Bağırıp çağırıyor kavga ediyorduk ama bunu asla oğluna yansıtmıyordu. Sonra ben onun düzenine alıştım. Bir süre sonra herşeyi öğrendim.Aslında her işi birlikte yapıyorduk ama işin ağır tarafını kendisi alıyordu. Seksenli yıllar mesela o zamanlar çamaşır makinesi yok birer leğen çamaşır yıkıyoruz kendi büyük çamaşırları yıkardı bana küçük çamaşırları verirdi. Çok dindar bir kadındı. Bana namaz kıl demezdi ama namazın önemini anlatırdı. Asla boş konuşmaz yalan söylemez haksızlık yapmazdı. Helale harama çok önem verirdi.İki çocuğum oldu. Hamileliklerim çok kötü geçti. Bu sürede beni hiç mutfağa sokmadı. Çocukların bakımında çok yardımcı oldu. Eşim askerden gelince şehirde kalıcı iş buldu. Hepimiz şehire taşındık. Kaynanam hemen beni Kur’an kursuna yazdırdı. İki küçük çocuğa bakıp beni kursa gönderdi. Ben Kuran’ı Kerim okumayı öğrendim. Namaz surelerini ezberledim. Namaza başlayınca ne kadar sevinmişti.Daha sonra halk eğitim dikiş nakış kursuna gönderdi. Elimde mesleğim oldu. O zamanlar dikiş çok önemliydi, hazır giyim yoktu. Benim kendi dikişimizi dikmem aile bütçesine çok katkı sağladı. Her şey güzel giderken eşime bir haller olmaya başladı. Eve geç gelmeler, içkili gelip sorun çıkarmalar. Beni sürekli aşağılamaya bana eziyet etmeye başladı. Meğer o yollu bir kadın bulmuş, amacı beni boşayıp onu almakmış. Kaynanam önümde dağ gibi durdu.«Bu kızcağız sana güvenip ailesini bırakıp geldi, sana iki çocuk verdi, nasıl böyle bir şey yaparsın? Dedi, oğlunu evden kovdu. Çocukları bile göstermedi. Ben gelinimden başkasına gelinim demem, hakkımı helal etmem!» dedi.